Southampton Üniversitesi’nde Yüksek Lisans Yapmak

1) Mehmet Ersel Kara kimdir? Öncelikle sizi tanıyalım 🙂

Benim adım Mehmet Ersel Kara,  TED Ankara Koleji Lisesi’nden 2013, İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünden Ocak 2019 senesinde 2.98/4.0 ortalama ile mezun oldum. Ardından İngiltere’de 23.09.2019‘da Southampton Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde Uluslararası İşletme yüksek lisansına başladım ve 07.12.2020’de diplomamı alarak yüksek başarı derecesi (Merit Degree) ile mezun oldum. Yüksek lisansımı tamamlamak için yazdığım tezimin başlığı “The Tendency of Turkish Society to Self-Service Technology Especially in Medications Dissipation” dır.

Makine Mühendisliği eğitimim boyunca kendimi diğer disiplinlerde de geliştirmeye gayret gösterdim. Bu amaçla Endüstri Mühendisliği Bölümünden, “Introduction to Modeling and Optimization” ve “Principles of Engineering Management” derslerini alıp yüksek başarı ile sonuçlandırdım. Ayrıca kariyer hedefim çerçevesinde İşletme Bölümünden daha önce hiçbir makine mühendisliği öğrencisine verilmeyen ve İşletme Bölümünün zorunlu dersi olan “Production(Operation) Management” dersini İşletme Bölüm Başkanı Dr. Örsan Örge ile birebir görüşerek aldım ve dersi yüksek başarı ile tamamladım. Kendimi Makine Mühendisliği dışındaki alanlarda da geliştirdiğim için Southampton Üniversitesi’nde Uluslararası İşletme Bölümünde burslu olarak eğitim görmeye hak kazandım.

2) Southampton üniversitesinde yüksek lisans yapmak nasıl bir duyguydu? Bunu bize okula ilk ayak bastığın andan programı tamamlayana kadar geçen süreci özetleyerek aktarabilir misin?

            Açıkça söyleyebilirim ki Southampton’da yüksek lisans yapmak çok güzeldi. Tabi ki ilk zamanlar yani İngiltere’ye ilk geldiğimde yeni bir ülkede ve şehirde olmanın zorluğunu yaşadım. Çünkü genel sistemi tam olarak bilmiyordum, yurduma yerleşmem gerekiyordu, yeni insanlarla tanışmam gerekiyordu, kısaca sıfırdan bir düzen kurmam gerekiyordu. Bu kısım bence biraz zordu ama tabi ki herkesin böyle olacak diye bir şey yok ama ilk alışma ve yerleşme döneminden sonra her şey çok güzel bir hâl almaya başladı. Nereden alışveriş yapacağımı, kahvemi nasıl alacağımı gibi temel ihtiyaçları öğrenince her şey daha kolay olmaya başlıyor.

Southampton Üniversitesi öğrencilere çok güzel olanaklar sunuyor. Kampüs üniversitesi olduğu için hem sosyal alanları hem eğitim alanları, binaları, kütüphanesi gerçekten öğrencilerin çoğu ihtiyacını karşılıyor. Üniversitenin içinde olan otobüs durağı sayesinde bütün şehre çok rahat bir şekilde ulaşım sağlanabiliniyor. Üniversite’de yer alan sinema salonu, publar, cafeler, marketler hatta haftada bir kez kurulan pazar öğrencilere çok büyük avantajlar sağlıyor.

Southampton şehri Londra’nın güneyinde olan çok tatlı ve kompakt yapıda olan doğal liman özelliğine sahip bir kıyı şehridir. Hatta Titanic ilk defa bu şehirden denize indirilmiştir. Üniversite ve şehir hayatı otobüs ağı sayesinde çok iç içedir. Eğer üniversitenin kendi yurtlarında kalıyorsanız bu otobüs ağından ücretsiz faydalanabiliyorsunuz. Gerek Londra’ya yakın olması gerek liman şehri olmasının verdiği ulaşım ağının gücü sayesinde çok yaşanılası bir şehir. Tabi ki büyük bir şehir olmadığından çok fazla çeşitliliğin olmadığı bir yer olduğu gerçeği unutulmamalıdır fakat İngiltere’de 10-15 şehir görmüş biri olarak çoğu şehirden daha hareketli ve canlı bir şehir hatta bir öğrenci şehri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Üniversitede dersler, Türkiye’den biraz daha farklı olarak daha interaktif geçiyor. Değerlendirmeler sınavlardan daha çok bireysel ya da grup olarak yapılan ödevler veya projeler üzerinden oluyor. Hatta bazı derslerin final sınavları bile olmuyor. Derslerde yüksek not almak için gerçekten derin ve detaylı araştırmalar yapmak bireysel olarak çalışmak gerekiyor.

Genel olarak Southampton’a ilk geldiğim günden itibaren ilk 1 alışma ayını saymazsak her geçen gün daha çok sevdiğim bir üniversite ve şehir oldu. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım bir sene oldu.

3) İyi ki yurt dışında yüksek lisans yapmışım diyor musun?

            Evet diyorum, çünkü günümüzde herkesin üniversite mezun olduğunu düşünürsek artık üniversite mezunlarının farklı kazanımları ve yetkinlikleri olmalı ki diğer mezunlardan bir farkları olsun. Başka bir ülke de yüksek lisans yapmanın ya da yaşam sürmenin insana büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Bu katkı sadece eğitim açısından değil aynı zaman kişisel gelişim açısından da görülmelidir. Zaten eğitim ya da bilgi kazanımı günümüzde ulaşılması zor kavramlar değil ama kendi ayakları üzerinde durmak, günümüzde “comfort zone” olarak tabir edilen rahat bölgeden çıkıp insanın kendini alışık olmadığı, zorlayacak bir yaşama geçiş yapması, insanın hayatına büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Yaptığım yüksek lisansın da bana bu açıdan birçok katkı sağladığını düşünüyorum. Ayrıca bir makine mühendisi olarak işletme alanında yüksek lisans yapmanın bana kariyerimde pozitif etkileri olacağına inanıyorum ki zaten belirttiğim gibi lisans eğitimim sırasında bu yönde dersler alıp kendimi geliştirmeye başlamıştım ve yüksek lisans eğitimi ile birlikte bu alanda da yetkin ve bilgi sahibi konumdayım. Bunlara ek olarak tez yazmanın insanın araştırma yapma, değerlendirme yapma, sonuca varma ve hitap etme yeteneği gibi kazanımlar sağladığını tecrübe ettim.

4) Hayatında ne gibi değişikliklere sebebiyet verdi?

            Ankara’da doğup büyüyen biri olarak liseyi ve üniversiteyi Ankara’da okumak ailemden uzak yaşamanın nasıl olduğunu tecrübe edemememe neden oldu. İlk olarak aile evinden uzak kendi ayakları üzerinde, kur farkından kaynaklı belirli bir bütçe ile yaşamanın nasıl bir şey olduğunu tecrübe etme imkânı sağladı bunun da beni farklı bir açıdan gelişmemi sağladığını düşünüyorum.

Her ne kadar Bilkent’den mezun da olsam, kültürüne, yaşayışına ve diline çok fazla hakim olmadığım bir ülkede yaşamayı öğrenmek kendime olan güvenimi de büyük ölçüde arttırdı ve geliştirdi. Ayrıca farklı kültürleri ve yaşam tarzlarını daha yakından tanımamı sağladı ve bu sayede aslında hayatın bizim yaşadığımız ülkeden ibaret olmadığını daha iyi anladım. Bu durum da benim insanların hayatlarını farklı farklı yaşayabileceğini ve dünyanın bizim kültürümüzde olan kavramlardan ibaret olmadığını daha iyi anladım ve artık çevremdeki insanlara ve olaylara daha farklı bir perspektiften bakıyorum.

Bunlara ek olarak eskiden sadece Türkiye’de işe girmem lazım yurt dışında yapamam tarzı düşüncelere sahipken artık yurt dışında da neden çalışmayayım diye düşünüyorum. Yani vizyonumu genişleten bir şey oldu yurt dışında okumak ya da yüksek lisans yapmak.

5) Senin gibi yurt dışında eğitim almayı düşünen öğrencilere vermek istediğin bir tavsiye var mı?

            Öncelikle şunu söylemeliyim ki daha önce bu konuyu düşündüğüm ve birçok kişiye anlattığım için bu vereceğim tavsiyelerime güveniyorum.

İlk olarak yüksek lisansa ya da eğitim alacağınız düzey ne ise ona uygun bir üniversite seçmeniz gerekiyor. Dünya’da sayısız üniversite var ve hepsinde sayısız bölüm var. Yurt dışında okumaya karar verdiğiniz anda ilk yapacağınız şey kendinize, kariyerinize ve ileride çalışmak istediğiniz işe göre üniversite seçmelisiniz. Fakat olay sadece üniversite seçimi ile bitmiyor aynı zamanda doğru programı bulmalısınız. Çünkü yurt dışında üniversite seçimi yaparken göreceksiniz ki çoğu üniversitede benzer programlar ya da bölümler var. Bu gibi durumlarda da bu bölümlerde ya da programlarda yer alan derslere dikkat ederek gitmek istediğiniz üniversiteye karar vermelisiniz. Bütün bunlara ek olarak tabii ki her üniversite öğrencilerini, önceden belirlediği kabul şartlarına göre alım yaptığından dolayı üniversite tercihi yaparken buna da dikkat edilmeli.

İkinci tavsiyem ise yurt dışında eğitim alacağınız okulun dünya sıralamalarındaki yerini, sizin seçeceğiniz alandaki başarısını ve bunlar kadar önemli olan öğrenci dağılımını mutlaka kontrol etmelisiniz. Öğrenci dağılımı o üniversiteye hangi ülkelerden öğrenci geldiğinden tutun üniversitenin yüzde kaçı lisans ya da yüksek lisans olduğuna kadar birçok önemli bilgiyi barındırır ve farklı ülkelerden öğrenciye sahip olması daha kolay arkadaş bulma anlamına geliyor ki bu yurt dışında en önemli unsurlarsan bir tanesi. Bütün bu bilgilere Times Higher Education(THE), QS, Guardian ve The complete university guide gibi dünya üniversite sıralamaları sitelerinden ulaşabilirsiniz. Tabi ki bu tarz sıralama siteleri farklı şeyleri temel alarak bu listeleri oluşturuyorlar, siz hepsini inceleyip olabildiğince bilgi sahibi olmanız gerekli ki kendinize daha uygun bir eğitim ortamı bulabilmeniz ve daha mutlu eğitim hayatı geçirmeniz için.

Yurt dışında eğitim almayı düşünenler için bir diğer önemli nokta ise tercih edilen üniversitenin size sunduğu olanaklar. Yani üniversite tercihi esnasında üniversitenin sizlere sunduğu olanaklara dikkat etmek gerekiyor. Bunların başında öncelikle tercih edeceğiniz üniversitenin kampüs mü yoksa şehir üniversitesi mi olduğu gelmelidir. Çünkü kampüs üniversitesinin kendine göre kolaylıkları varken şehir üniversitesinin yine kendine göre pozitif yanları bulunmakta. Ayrıca tercih edeceğiniz üniversitenin kendine ait yurdu, spor tesisleri, kütüphanesi, kafeleri olup olmaması gibi unsurlar dersler dışındaki hayatınızın daha dolu dolu ve eğlenceli geçmesine yardımcı olacaktır. Sonuç olarak 7/24 derse girmeyeceksiniz, en az diğer konular kadar önemli bir konu bu da.

Bir diğer tavsiyem ise üniversite seçimi yapılırken tercih edilecek üniversitenin bulunduğu bölgeye, mevkisine, diğer şehirlere yakınlığına ve ulaşım kolaylığına dikkat edilmesidir. Bunun nedeni, her ne kadar yurt dışına eğitim almaya gidiyor da olsak orada olmanın tek amacının bu olduğunu düşünmeyin. Başta da belirttiğim gibi bilgiye günümüzde ulaşmak artık çok zor değil. Ama hazır eğitim için başka bir ülkeye gitmişken oradaki sanatsal etkinliklere, o kültüre ait marketlere gitmek, gidilen ülkenin tarihini, kültürünü yakından tanımak, insana çok farklı şeyler katıyor. Üniversitenin bulunduğu şehirden başka şehirlere gitmek/gidebilmek o kadar güzel ve yapılması gereken bir şey ki aslında insan bütün o günler geçtikten sonra anlıyor değerini. Yani yurt dışındaki eğitimi gidip derse girip çıkmak olarak düşünüyorsanız ya da öyle kafanızda planlıyorsanız bu düşünceden vazgeçmenizi size önereceğim. Kısaca, şöyle kafanızı kaldırıp etrafa baktığınızda dahi kendi zevk ve ilgi alanlarınıza göre içinizi açacak bir yerde olmanızı tavsiye ediyorum size.

Son olarak yurt dışında eğitim için verebileceğim tavsiye ise ne olur üniversitelerin burslarına bakın. Yurt dışında üniversitelerin ücretleri çeşitlilik gösteriyor ülkesine ve şehrine göre. Üniversite tercihi yaparken tabi ki ücreti de çok önemli bir unsur, seçeceğiniz üniversitelerin arasından fiyat performansı iyi olanı seçmenizi tavsiye ediyorum. Bununla beraber üniversiteler farklı farklı burs imkânları sunuyorlar öğrencilerine. Üniversite seçerken bunu da göz ardı etmeyin derim.

Bütün bu tavsiyeler benim şahsi fikrim ve kabul ediyorum ki aslında çokta kolay ve hızlıca yapılabilecek şeyler değiller. Emek, yeterli araştırma ve zaman isteyen konular. Hele bir de artık son senesinde olan bir lisans öğrencisi iseniz hem derslere hem bu konulara zaman ayırmanız çok kolay olmayacaktır. Çünkü hem üniversite araştır, hem başvuru belgelerini hazırla, başvur ama bunları yaparken ortalamanı da düşürme gerçekten zorlayıcı süreç. Bu yüzden bütün bunları yaparken bu işte profesyonel olanlardan/eğitim danışmanlarından yardım alabilirsiniz tavsiyesini vererek sözlerime son vermek istiyorum.

Umarım hayatta her şey istediğiniz gibi olur ve her gittiğiniz ülkeyi bir öncekinden daha çok sevmeniz dileğiyle…

Sevgilerle,

Mehmet Ersel KARA

 Ersel Kara Youtube/Bilgilopedi