Malta Adasının Tarihi ve Önemi

Nerede Bu Malta?            

Malta Adası veya resmî adıyla Malta Cumhuriyeti, Güney Avrupa’da bulunur. Orta Akdeniz’de yer alan, Sicilya’nın güneyindeki adalar devletidir. 3 büyük 2 küçük adadan oluşur. Takımadalar arasında en büyük olan Malta Adasıdır.

Malta adası bağımsızlığına ulaşana kadar birçok medeniyetin egemenliği altında kalmıştır. Buna rağmen kendine özgü bir kültürü, gelenek ve görenekleri oluşmuştur.

Milattan Önce Malta Adası              

MÖ 8.yy’da Fenike medeniyetinin adaya ziyaretiyle Malta’da tarih öncesi çağlar sona ermiş ve Malta Akdeniz’deki komşularıyla iyi ilişkiler ve ticaret yapmaya başlamıştır ve yoğun olarak devam etmiştir. Fenikelilerin hakimiyeti sona ererken bu kez Kartacalılar adaya yerleşmiş ve neredeyse 2 yy. Malta’da hüküm sürmüşlerdir. Sonrasında Malta’da Romalılar dönemi başlamıştır. Romalılar döneminde meydana gelen en önemli olay MS 60’taki St.Paul gemi kazası bu gemi kazası sonucu Malta halkı Hristiyanlık dinine geçiş yapmıştır. Ve günümüzde Malta halkının %90’ı Roman Katoliktir.

Malta önce Batı Roma sonrasında Doğu Roma hakimiyetinde kalır ve ardından Bizanslıların eline geçmiştir. Malta’da 350 yılı aşkın hüküm süren Bizanslılar, MS. 870’te Kuzey Afrikalı Berberilerin adaya yerleşmeleriyle son bulmuştur. Araplar neredeyse 2 yy. Malta adasında tarımı başarıyla yapmışlardır. Ada halkı bu dönemde refah içinde yaşamışlardır. Arapların ada üzerindeki hakimiyetinin en belirgin etkisi Malta ve Gozo adalarındaki köy ve kasabaların isimlerinde görülmektedir. Mdina, Mqabba, Ghajnsiele, Rabat, Xaghra gibi köy ve kasaba isimleri Arapça diline çok yakın olduklarını görebilirsiniz. Daha bir çok Maltaca kelimenin lehçesi Arapça’ya benzemektedir.

Milattan Sonra Malta Adası          

Malta Adası, Arap hakimiyetinin 1090 yılında Normanların fethetmesiyle sonra ermiş ve “Norman” dönemi kısa sürmüştür ve sonrasında Ada peş peşe gelen hükümdarlar dönemine girmiştir.

Hospitalier Şövalyeleri, 1530’dan 1798’e kadar Sicilya Krallığı’nın bir vasal devleti olarak Malta’yı yönetmiştir. Bu yönetime Hospitalier Maltası ismi verilmektedir.

1291 yılında Müslümanların gelişiyle, şövalyeler bozguna uğradı. Rodos’u geri alarak Türklere karşı 2 yy mücadele ettiler ama 1522’de Kanuni Rodos’u ele geçirerek, şövalyeleri adanın dışına çıkartmıştır. Osmanlı ordusu aslında Malta adasını kendi topraklarına katmayı istiyordu. Bu amaçla 1565’te Malta Osmanlılar tarafından kuşatılmıştır, ama Malta Şövalyeleri Osmanlıya karşı büyük bir çatışmaya girerek, Osmanlı ordusunu yenilgiye uğratmıştır. Bu yenilgiden sonra Malta Şövalyeleri adada sanat ve mimari adına büyük yeniliklere imza atmıştır.

Sonrasında Malta’da kısa bir dönem Fransız hakimiyeti sürmüş, ve Malta adası İngilizler tarafından Fransızlardan kurtuluşunu daha kutlayamadan, İngilizlerin eline geçmiştir.

1814 Paris Anlaşması ile Britanya İmparatorluğuna dahil olan Malta Adası, 21 Eylül 1964 yılında bağımsızlığını ilan edene kadar İngiliz himayesi altında yaşamıştır.

Günümüz Tarihinde Malta Adası      

13 Aralık 1974 senesinde Cumhuriyetini ilan eden Malta, AB birliğine girmeden önce 1965 yılında Avrupa Konseyine üye olmuştur. 1965’te de Avrupa Konseyi’ne üye olmuştur. 1 Mayıs 2004’te Avrupa Birliği’ne tam üye, 1 Ocak 2008’den itibaren de Avro Alanı’na dahil olmuştur.

Malta’nın Coğrafyası ve İklimi

Malta’da dağ ya da akarsu yoktur ve adanın karakteristik özelliğini teraslanmış alanları ve bir çok alçak tepeleri barındırır. 137 kilometre uzunluğundaki kıyılarında ise büyüleyici kumsallara sahip pek çok koy ve limanı vardır.

Malta Adaları, yumuşak geçen kışları ve sıcak yaz sezonuyla sağlıklı bir iklime sahiptir. Soğuk rüzgarlar, kar, don ve sis Malta Adasında görülmeyen hava olaylarıdır. Nisandan sonra seyrek olmakla birlikte yazın neredeyse hiç olmayan yağışlar en çok Eylül ile Nisan ayları arasında görülür.

Malta Adası büyüleyici iklimiyle, tarihi dokusuyla, etkileyici kumsalları ve görülmesi gereken doğasıyla 400.000 nüfusuna rağmen yılın her dönemi 1.000.000 turist barındıran bir ülkedir.