Psikolog Sena Sağlam ile Avustralya’da Dil eğitimi Söyleşimiz

7 Nisan 2021

Bugünkü konumuz hem kıta hem de bir ada ülkesi olan Avustralya ve Avustralya’da dil okulu. Konuğumuz ise Psikolog Sena Sağlam. Bizlere Avustralya’da almış olduğu İngilizce dil eğitimi deneyimlerini paylaşacak 🙂 Merhabalar, hoşgeldiniz Sena Hanım. Öncelikle Lemon Academy Ailesini kabul ettğiniz için teşekkürler, nasılsınız ? -Hoşbulduk merhabalar, iyiyim teşekkür ederim siz nasılsınız? Bizler de iyiyiz teşekkürler,...

Bugünkü konumuz hem kıta hem de bir ada ülkesi olan Avustralya ve Avustralya’da dil okulu. Konuğumuz ise Psikolog Sena Sağlam. Bizlere Avustralya’da almış olduğu İngilizce dil eğitimi deneyimlerini paylaşacak 🙂

Merhabalar, hoşgeldiniz Sena Hanım. Öncelikle Lemon Academy Ailesini kabul ettğiniz için teşekkürler, nasılsınız ?

-Hoşbulduk merhabalar, iyiyim teşekkür ederim siz nasılsınız?

Bizler de iyiyiz teşekkürler, Avustralya ile ilgili sorularımız olacak ve tecrübelerinizi dinlemek için sabırsızlanıyoruz 🙂 Bundan önce Psikolog Sena Sağlam kimdir bununla başlayalım isterseniz 🙂

-Öncelikle herkese keyifli akşamlar diliyorum, ben Psikolog Sena Sağlam, işini aşkla yapan bir psikoloğum. İstanbulda yaşıyorum.

Dil eğitimi için İngiltere ve Avrupa’yı tercih edenler genellikle Türkiye’ye yakınlığı sebebiyle tercih ediyorlar. En merak edilen soruyla başlayalım tercihin neden Avustralya’ydı? 😊

Aslında bunun bir çok nedeni vardı, ancak öncelikle şunu söyleyebilirim; Melbourne dünyanın en yaşanılabilir şehri seçilmiş yıllarca. Güvenli olması, Amerika ve Kanada’daki hava durumunun aksine 4 mevsimin yaşanabiliyor olması ve biraz da zor olanı başarmayı istememden dolayı böyle bir tercih yaptım. Uzun uçak yolculuğunu da deneyimlemiş oldum aslında böylece. Aynı zamanda dolar kuru da Abd dolarına göre daha düşük bu da ekonomik anlamda iyi bir avantaj oldu benim için.

Bizim de öğrencilerimiz genelde daha ekonomik olduğu için tercih ediyorlar ve bambaşka bir kültür. Batı kültürüne ve Amerikan kültürüne bir şekilde hakimiz ama farklı kültürleri deneyimlemek isteyen öğrencilerimiz sizin gibi Avustralya’da eğitim almayı tercih ediyor. Bence güzel de bir macera 😊

Sizin Avustralya serüveniniz bütün dünyayı sarsan pandemi dönemine denk geldi. Ama elinden geldiğince sosyal olmaya çalıştın, bize neler yaptığınızı anlatabilir misin?

– Yaklaşık 3-4 ay korona sürecine denk geldi çünkü haziran ayında Avustralya’da vaka sayısı sıfırdı ve normalleşmeye başlamıştık. Ancak korona sürecinde daha çok Melbourne’nin meşhur Yarra Nehri’nin kıyısındaki yeşilliklerde insanların oturduğu ve bbq yaptığı alanlar var. Onun dışında botanik parklar ve bu gibi yerlerde sosyalleştik, bu süreçte sosyalleşmek kolay olmadı tabi ama söylediğim gibi zoru başarmayı her zaman severim 🙂

Melbourne ve Sydney’i karşılaştıracak olursan senin favorin hangisi oldu?

– Melbourne benim yaşadığım şehir olduğu için bambaşka bendeki yeri. İlk kez ailemden uzakta kimseyi tanımadan yaşadığım bir yer ve bambaşka bir duyguydu bu ancak genel anlamda mimarisi, şehrin ortasından geçen bir nehir olması,sokakları, insanlarının samimiyeti harika. Kocaman binaların arasında botanik parklar var ve bu gerçekten çok güzel bir görüntü insanın ruhuna çok iyi geliyor. Küçük bir şehir ve bir yerden bi yere giderken çok zorlanmıyorsunuz aslında. Doğayla bütünleşmiş bir şehir hayatı gibi. Tek katlı evlerinin olduğu semtler de var tabi oralar zaten şehir merkezinden çok daha farklı ve doğayla daha iç içe. Her sokağında ayrı bir ruh var diyebilirim. Akşam yürüyüşlerimde sürekli bi yerleri keşfediyordum. Sydney’e gelecek olursak da, orada 3-4 gün kaldım aslında tatildi benim için. Bir yerde yaşamak daha farklıdır tabi ki ama Sydney’i biraz daha İstanbula benzettim ve daha metropol seviyorsanız Sydney’i tercih edebilirsiniz diye düşünüyorum. Oranın da ayrı bir büyüsü var ve mesela darling limanını çok sevmiştim, orada yürümeyi,cafelerini, sonra Opera House falan gerçekten çok güzel. Ben de belki uzun yıllar kalacak olsam Sydney’i tercih edebilirdim sanırım.

Az önce de söylediğimiz gibi farklı kültürleri keşfetmek isteyen arkadaşlarımıza Avustralya’da eğitim almayı tavsiye ediyor musun?

– Tabi ki tavsiye ederim. Orada yaşayan gerçek Avustralyalıların anne babaları bile başka ülkelerden gelmiş oluyor aslında. Farklı kültürleri görmek açısından çok geniş bir yelpazeye sahip. Asyalılar, Kolombiyalılar, Araplar, İspanyollar ve bir çok farklı ülkeden gelen insanlar var. Öğrenci alımı fazla olduğu için bir çok ülkeden insanlar geliyor ve bir çok kültürden insanlar tanıyabiliyorsunuz. Soyisimlerini farklı almalarından selamlaşma şekline kadar hepsi farklılık gösteriyor 😄 Ben farklı kültürlerle olmayı çok sevdim öyle söyleyebilirim. Çok eğlenceli bir ortam oluşuyor.

 Peki yurt dışında dil eğitimi almanın olumlu/olumsuz sana kattıklarını bize aktarabilir misin?

-Aslında alışma süreci biraz zor olabiliyor, ailenizden uzak olduğunuz için. Ben de ailemi çok özlüyordum ama bi yandan da şöyle düşündüm. Ben buraya kendimi geliştirmeye geldim o yüzden yapabilirim. Ve bu durum size büyük bir özgüven katıyor. Yalnız bir ülkede yaşayabilmek, bir şeyleri tek başınıza başarabiliyor olmak, kendi ayaklarının üzerinde durabilmek. Gerçekten hayatımda çok şey değiştirdi. Bir de bana kalırsa öğrenmek istediğimiz dile maruz kaldığımız için ve mecburen konuşmak zorunda olduğumuz için İngilizce konuşulan bir ülkede ingilizceyi öğrenmenin daha kolay olduğunu düşünüyorum. Öğrencilere tavsiyem hedeflerini belirledikleri sürece bu doğrultuda zorlanmadan başarabileceklerini bilmeleri.

Çok sevindik almış olduğun eğitim sana böyle katkılar sağladığı için. Biz de tam bu sebepten öğrencilerimizi yurt dışında dil eğitimine yönlendiriyoruz. Farklı kültürler görmek, farklı coğrafyalarda yaşamak gerçekten de insanı olgunlaştırıyor. 😊

Bu arada bi tane soru dikkatimi çekti aşağıda, müsade edersen onu sorayım 😊 Avustralya’da kanguru nüfusunun insan nüfusunun 5 katı olduğu söyleniyor. Günlük hayatta kangurularla karşılaşabiliyor muydun, yoksa görebilmek için belirli yerlere mi gitmeniz gerekiyordu?

– Hahhaha (gülüyor) ben de gitmeden önce gün içinde görebileceğimi düşünüyordum aslında. Ancak şehrin ortasında kangurulara rastlamıyorsunuz, görebilmek için ormanlık alanlara, kanguru çıkabilir levhalarının olduğu yerlere gidebilirsiniz. Ya da doğal parklara gidebilirsiniz. Ben bunun için Sydney’de Koala parka gitmiştim ve kanguruları beslemiştim ellerimle 🥰 bu da benim için harika bir deneyimdi. Onları beslemek ve yakından görmek çok güzeldi. Günlük hayatımda hiç rastlamadım.Ama keşke koalalara rastlasaydım hahaha (gülüyor) Bu arada eviniz şehir merkezinin çok dışındaysa kapıya falan gelebiliyorlarmış, tekmeleyenler de oluyormuş ancak ben etrafımdaki insanlardan zarar verdiklerini hiç duymadım.

Gerçekten oldukça ilginç, insan şaşırıyor böyle şeylere 😊

Yeni bir işe başladığını da duydum, hayırlı olsun. Neler planlıyorsun ilerisi için, hayallerin, hedeflerin neler merak ediyoruz açıkçası 😊

– Çok teşekkür ederim. Aslında online terapi yapıyorum ancak biraz daha sahada olmak istediğim için bir işe girdim, anaokulunda psikoloğum şuanda. Hedeflerime gelecek olursak da öncelikle kendimi geliştirmek istiyorum her anlamda. Çünkü yeterli bir psikolog olmak kolay değil ve insanların hayatını etkiliyoruz bi yerde. Yakın gelecekteki hedeflerim; master yapmak ve gerekli eğitimlerimi almak. Ama en büyük hedefimi sorarsanız insanlara fayda sağlamak ve insanlığı güzel yerlere taşıyabilmek derim size.

Çok güzel, peki bu yayını izleyen arkadaşlarımıza vermek istediğin tavsiyeler var mıdır?

– Bir tavsiye verecek olursam kesinlikle korkmayın ve kendinize inanın demek istiyorum. İnsan istediği zaman yapamayacağı hiçbir şey yok. Ben hiç düşünemezdim kimseyi tanımadığım bir şehirde tek başıma yaşayabileceğimi, aklımın ucundan dahi geçmezdi ama başardım. Bu sebeple de hiç bir zaman yapabileceklerini hafife almasınlar. Sadece dilinizi değil karakterinizi de etkiliyor bu süreç buna emin olabilirsiniz.

Son olarak, biliyorsunuz ki bütün dünyayı etkisi altına alan bir pandemi etkisi altındayız. Sosyalleşmeyi tam anlamıyla sağlayamadığımız için bireysel olarak sıkıntılar yaşıyor. Yalnızlaştığımız oluyor. Psikolog Sena Sağlam olarak, bizlere bu pandemi etkisini psikolojik olarak en hafif şekilde nasıl atlatırız desek bizlere hangi tavsiyelerde bulunursunuz ?

Bu bir süreç ve görmediğimiz bilmediğimiz bir mikrop bizi hasta ediyor. Elbette bu insanları korkutan bir durum ancak bunu bu bir hastalık ve bir süreç olarak düşünüp kabul etmek gerekiyor öncelikle. Aynı zamanda evde karantinadayken sadece bedeniniz değil zihninizde evde olsun, bu çok önemli. Yani aklınızda dışarda gezip eğlenmek olmasın, evde olmanın keyfini sürün. İnsanlar bu durumun pozitif yanlarını görmeye çalışmalılar. Örneğin artık işe gitmek yerine evden çalışanlar yolda zamanlarını boşa geçirmiyorlar. Zihninizi bu duruma alıştırdıktan sonra da mutlaka hayatınızda yapmak istediğiniz ancak fırsat bulamadığınız bir eylem vardır buna odaklanabilirsiniz. Örneğin bir enstrüman çalmak ya da bir dil öğrenmek olabilir ya da resim yapmak. Çünkü resim yapmak benim zihnimi oldukça rahatlatıyor. Ama benim size önerebileceğim en önemli şey yazmak olacaktır. Çünkü gerçekten yazmaya başladıkça( ne olduğu hiç önemli değil) size ne kadar iyi geldiğini farkedeceksiniz. Bir psikolog görüşüyle yazmayı size şiddetle önerebilirim. Genel anlamda toparlayacak olursak öncelikle zihninizi bu sürece hazırlayın ve zihninizi rahatlatacak şeyler yapın. Kulaklığınızda sevdiğiniz bir müzik çalarken yürüyün mesela en basitinden. Bunu bir süreç gibi düşünün kendinize yatırım yapın ve bardağın dolu tarafından bakmayı unutmayın.

Ağzınıza ve emeğinize sağlık. Bire bir canlı olarak duymak bizim içinde uygulama konusunda motivasyon oluyor doğrusu. Ben yayınımızı kapatmadan önce tekrar Lemon Academy ailesini Kabul ettiğiniz için size teşekkürlerimi sunuyorum, sağlıcakla kalın.

-Ben teşekkür ederim, böyle bir fırsatım olduğu ve tecrübelerimi paylaşabildiğim için.

Yayını izlemek için ;

**Yurt dışı maceraları için IGTV’mize bekliyoruz 🙂