Pozitif Nihilizm Nedir?

7 Ocak 2006

Pozitif Nihilizm, önyargısız bir bakış açısıyla yaşamı ve gerçekleri kabul etmek… İnsan varlığı korkunç ve kafa karıştırıcıdır. Birkaç yüz bin yıl önce bilinçli hale geldik ve kendimizi garip bir yerde bulduk. Bu yer başka canlılarla doluydu. Bazılarını yiyebiliyorduk, bazıları da bizi yiyebiliyordu… İçebileceğimiz sıvı şeyler vardı. Daha fazla şey üretmek için kullanabileceklerimiz de… Gündüz vaktinde...

Pozitif Nihilizm, önyargısız bir bakış açısıyla yaşamı ve gerçekleri kabul etmek… İnsan varlığı korkunç ve kafa karıştırıcıdır. Birkaç yüz bin yıl önce bilinçli hale geldik ve kendimizi garip bir yerde bulduk.
Bu yer başka canlılarla doluydu. Bazılarını yiyebiliyorduk, bazıları da bizi yiyebiliyordu…
İçebileceğimiz sıvı şeyler vardı. Daha fazla şey üretmek için kullanabileceklerimiz de…
Gündüz vaktinde cildimizi ısıtan küçük, sarı bir top vardı. (Güneş 🙂 ) Gece vakti ise güzel ışıklarla doluydu. Bu yerin bizim için yaratıldığı çok belliydi.

Bir şey bizi yukarıdan izliyordu. Evimizdeydik. Bu her şeyi daha az korkutucu ve karışık hale getirdi. Ama zaman geldikçe Dünyamız ve kendimiz hakkında daha fazla şey öğrendik.

Nesneler ve Anlamları

Geceleri parıldayan güzel ışıkların bizim için parlamadığını anladık. Onlar kendi kendilerine parlıyorlar 🙂 Artık evren dediğimiz şeyin merkezinde yaşamadığımızı öğrendik. Ve bu evrenin düşündüğümüzden çok çok daha yaşlı olduğunu öğrendik. Birçok ölü şeyin bir araya gelerek bir sebeple canlı olan daha büyük şeyleri oluşturduğunu öğrendik. Öğrendik ki; bizler zamanın geçici bir parçasıyız, ve bu zaman milyarlarca yıldır devam ediyor.

Çevreyi Tanıma, Tanışma

Pozitif Nihilizm kendini aşabilmiş insanüstülük… Evrenden çok etkilenerek nemli minik bir toz parçasında yaşadığımızı, orta boyuttaki bir yıldızın etrafında döndüğümüzü, ortalama bir galaksinin sessiz bir kolunda bulunduğumuzu, bu galaksinin bulunduğu, hiç ayrılamayacağımız, galaksi grubunu, ve bu galaksi grubunun binlercesinden sadece bir tanesi olduğunu, ve bunların birleşip galaksi süperkümesi oluşturduğunu öğrendik. Ama bizim galaksi süperkümemizin binlercesinden sadece biri olduğunu öğrendik. Bu süperkümelerin beraber görünebilir evreni oluşturduğunu öğrendik. (Görünmeyen kısmıyla birlikte) Evrenin görünebilir kısmından milyonlarca kat büyük olabileceğini, ama bunu asla öğrenemeyeceğimizi öğrendik.
Şunu söyleyebiliriz; 200 milyar galaksi… trilyonlarca yıldız, bazilyonlarca gezegen…

Ama bütün bu sayılar bizim için anlamsız. Beyinlerimiz böyle bir konsepti anlayamıyor. Evren çok büyük. Çok fazla şey var 🙂

Duygusal Gerçekler

Ancak büyük sorunu büyüklüğü değil. En büyük sorun zaman. Daha açık olmak gerekirse, kalan zamanımız. Eğer 100 yaşına kadar yaşayabilecek kadar şanslıysanız, harcayabileceğiniz 5200 haftanız kalmış demektir.

Eğer şu an 25 yaşındaysanız o zaman 3900 haftanız kaldı. Eğer 100 değil de 70 yaşında ölecekseniz o zaman 2340 haftanız kaldı. Çok fazla gibi, ama aslı da pek de öyle değil.

Peki sonra ne olacak?

Biyolojik işlemleriniz bozulacak. Sizi siz yapan hareketli kısmınız artık hareket etmeyecek. Sizden siz hiç kalmayana kadar eriyecek. Bazıları bizim göremediğimiz veya ölçemediğimiz bir parçamız olduğuna inanıyor. Ama bunu öğrenmemizin bir yolu yok.
Yani bu hayat her şeyimiz olabilir ve sonsuza kadar ölü kalabiliriz.

Ama bu kulağa geldiği kadar korkunç değil. Siz var olmadan önce yaşamış 14 milyar yılı hatırlamıyorsanız siz gittikten sonra yaşanacak olan trilyonlarca yıl da anında yaşanmış olacak.

Gözünüzü kapatın, 1’e kadar sayın. Sonsuzluk işte bu kadar uzun gelir. Ve bildiğimiz kadarıyla, her şeyin sonunda evrenin kendisi ölecek ve hiçbir şey bir daha değişmeyecek.

Lemon Academy felsefesiyle konuya yaklaşmak istiyoruz…

İnsanlığın varoluşu hakkında sizden çok şey bilmiyoruz. Varoluşsal korkuyu optimistik nihilizm (iyimser hiçlik) ile yeniyoruz. Bununla kast ettiğimiz şey ne derseniz…

Özetlersek, 200 trilyon-trilyon yıldızın bizim için yaratılması pek de olası değil. Bir bakımdan, bu evrenin bize oynadığı acımasız bir eşek şakası gibi geliyor 🙂 Varlığımızdan haberdar olduk. Ve anında hikayenin bizden ibaret olmadığını anladık.

Elektronları ve hücrenin enerji kaynağını bilmek güzel ama bilim bunu daha az depresif yapmakta çok iyi değil 🙂

Peki tamam da ne olacak?

Hayatta tek bir şansın var ve bu korkutucu! Ama aynı zamanda seni özgür kılıyor. Eğer evren ısı kaybederek ölürse hayatınızdaki bütün utançlarınız kaybolacak, yaptığınız her hata yok olacak, yaptığınız her kötü şey geçersiz kalacak. Eğer hayatımız yaşayacağımız tek şey ise o zaman önemli olan tek şey hayatımızdır.

Ya evrenin prensipleri yoksa, önemli olan tek prensipler bizim kendi belirlediklerimizdir !

Eğer evrenin amacı yoksa, bu amacı biz belirleriz.

İnsanlık kesinlikle bir süre sonra yok olacak. Ama yok olmadan önce, kendimizi ve etrafımızdaki dünyayı keşfetme şansımız var.

Hayallerini Erteleme

Duyguları yaşama olanağımız var. Yemeği, kitapları, gün doğumlarını ve birbirimizle beraber olmayı yaşama olanağımız var. Bu tarz şeyleri düşünebiliyor olmamız bile çok müthiş bir şey!

Kendimizi her şeyden ayrı görmek çok basit. Ama bu doğru değil 🙂

Biz, bir nötron yıldızının olduğu kadar evren sayılırız. Bir kara deliğin be hatta bir nebulanın! Ve hatta onlardan daha çok evren sayılırız! Biz evrenin düşünen ve hisseden parçasıyız. Evrenin nöbetçi organları…

Evren boyutundaki bir oyun bahçesinde özgürüz. Öyleyse mutlu olmayı ve yıldızlarda bir ütopya yapmayı hedeflemeliyiz.

Bilinebilecek her şeyi bulmuş da değiliz. Evrenin kurallarının neden böyle yürüdüğünü bilmiyoruz. Yaşamın ne olduğunu bilmiyoruz.

Bilinç nedir veya evrende yalnız mıyız?

Bilmiyoruz. Ama bazı cevapları bulmaya çalışabiliriz!

Saha milyarlarca ziyaret edilecek yıldız, tedavisini bulacağımız hastalık ve yardım edilecek insanlar var. Yaşanacak mutlu duygular ve bitirilecek bir sürü video oyunları var 🙂

Yapılacak o kadar çok şey var ki!

Toplarsak, muhtemelen size ait olan sürenin büyük bir kısmını harcadınız. Bu hayatımız, yaşamdaki tek şansımız ise, eğlenmemenin ve olabildiğince mutlu olmamanın bir nedeni yok! Eğer başka insanların hayatını daha iyi yaparsanız da bonus puan! Eğer galaktik boyutta bir insan imparatorluğu kurmaya yardım ederseniz daha da fazla bonus puan! Sizi iyi hissettirecek şeyler yapın, bunun ne demek olduğunu da kendiniz belirleyin…

https://lemonacademy.co.uk/wp-content/uploads/2019/03/home_inner_03.png
Geleceğinizi Birlikte Şekillendirelim.

Londra Ofis Adresi

Hales Prior, Kings Cross, Londra, Birleşik Krallık

Ankara Ofis Adresi

Remzi Oğuz Arık Mah. Tunus Cad 49/6 Çankaya, Ankara

İstanbul Ofis Adresi

Büyükdere Caddesi No:199, Levent 199, C2 Ofis, İstanbul, 34330 İstanbul

İzmir Ofis Adresi

Çok Yakında!

Bursa Ofis Adresi

Çok Yakında!
0312 963 30 08
Pazartesi – Cuma 09:30-18:30
bt_bb_section_bottom_section_coverage_image
bt_bb_section_top_section_coverage_image